-Herhangi bir sayıyı SONSUZA bölerseniz sonuç SIFIRDIR.
-İnsan ömrü, kozmik ölçekteki zamana yani sonsuzluğa bölündüğünde de sonuç SIFIRDIR.
-Yerkürenin yaşını da (4.5 milyar yıl) sonsuzluğa bölseniz sonuç aynıdır; SIFIR.

-Bundan önce kaç yıl yaşadıysanız,
-Bundan sonra kaç yıl yaşamayı düşünüyorsanız, sonsuza bölün, sonuç SIFIR.

Yani geçmişimiz de, geleceğimiz de kozmik ölçekte yok hükmündedir, bir HİÇ’tir. Var olan, sadece BU AN’dır

Bir saniye öncesi veya bir saniye sonrası yok hükmündedir. Sadece bu an somuttur, yaşanan sadece bu andır.

O halde yapılması gereken, bu anın hakkını vermektir. Geçmişe takılmak boştur.
Gelecek için kaygılanmak beyhudedir, hiçbir şeyi değiştiremez. Çünkü YOKTUR.

İnsan, doğası gereği geçmişe ve geleceğe projeksiyonlar yapar, el-hak doğru…
O vakit, tek sahip olduğumuz şey olan bu anın kıymetini artıracak düşüncelere ve projeksiyonlara izin vermek gerekir.

Yani, geçmişe dair sadece mutlu anlara, tecrübelere ve çıkarılan derslere; geleceğe dair ise, planlara ve yaşanacak mutluluklara yer verebiliriz.

Aksine davranmak, olmayan bir şey için kaygılanmayı beraberinde getirir ve mutsuzluk doğurur.

Hem de matematiksel kesinlikte…