Eski zamanlarda bir köyde imam vaazlarında sık sık içki, kumar ve sigaranın kötülüklerinden söz eder.
Cemaat cami çıkışı kapıda imamın yolunu keserler.
– Hocam! Siz sık sık içki, sigara, kumarın kötülüklerinden söz ediyorsunuz da!
İçki sizin oğlanda! Kumar sizin oğlanda! Sigara sizin oğlanda! Bizim oğlanları da sizin oğlan ayartıyor. Sizin oğlanı vazgeçirebilseydiniz..
Hoca eve gider, oğlunu karşısına alır, olanları bir bir anlatır.
– Oğlum; Gel vazgeç. Yoksa! Ya başka yere tayin isteyeceğim ya da görevi bırakacağım..
Oğlu dikkatle dinler.
– Haklısın Babacığım. Yalnız bir koşulum var: Bu akşam birlikte içelim sonra dudağıma bile değdirmeyeceğim, sigarayı bırakacağım, kumara tövbe edeceğim..
İmam düşünür, ne yapsın kabul eder.
Akşam oğlan mangalı yakar, üç beş pirzola, üç beş köfte, kavun keser, iyisinden beyaz peynir, yetmişlik boğma rakı masayı donatır.
İmam bir tövbe estağfurullah çeker ve oğluna eşlik eder.
Gece yarısına doğru içkiler, mezeler biter oğlan masayı toplarken,
– Teşekkür ederim Babacığım, beni kırmadın! ben de sözümde duracağım, seni mahcup etmeyeceğim..
İmamın keyfi yerinde oğluna döner,
– Bak oğlum! Kumarı bırak! Sigarayı bırak! Ama rakı için acele etme, şu kavun mevsimi geçiversin. (:
Yazının Başlığını Sen Bul?
Please follow and like us:
Leave a Reply