İlk dünyaya geldiğiniz zamanı düşünmenizi istiyorum. Hayata attığınız ilk adımı, ailenizin yanınızda olduğu ilk anı, tek başınıza geldiğiniz bu yolda yoldaşınız olmaya, insanlar hazırdır.
Her canlı dünyaya yalnız gelir. Herkes kendi içinde az da olsa yalnızdır. Bu insanın eşsizliğidir bir yerden bakınca, kendisi ile baş başa kalmasıdır. Bu durumun abartılmaması lazım. İçten içe yalnız hisseden insanlar bir yerden sonra kendini toplumdan soyutlar ve tamamen birey olmaya odaklanır. Bu durum bazen uyumsuzluktan bazen de öyle daha mutlu olduğunu düşünmekten gelir.
Yalnızlık kötü bir şeydir tabi ama öğrettiklerine bakılırsa o kadar da kötü değildir. İnsanın güçlü olduğunu, kendini ne kadar sevdiğini ve kendi başının çaresine bakıp bakamadığını öğretir insana. Bir nevi güç testidir. Nesin ve ne kadarsın?
İnsan sosyal bir hayvandır. Sosyallik, iletişim yeme içme gibi bir ihtiyaçtır. Bu durumdan çıkan insanlar güçlenerek çıkarlarsa bu durumlar da onlara peynir ekmek gibi gelecektir. İletişimleri ve sosyallikleri tatmin edici düzeyde olacaktır. Nedenini sorarsanız bence öz sevgi ve öz saygı konusunu kafalarında halletmişlerdir zaten.
Bu konularda kimseye ihtiyaçları yoktur. Bundan ötürü çevrelerindeki insanlara yaranmaya veya kendilerini sevdirmeye çalışmazlar. Sadece onları olduğu gibi seven kişilerden oluşan bir çevreleri vardır ki bu da mükemmel bir durumdur. Hiçbir kasıntı veya rahatsızlık olmadan olduğun ortamdan zevk almanı, mutlu olmanı sağlar. Bu mutluluk hali de seni daha iyi yerlere taşır.
Sadece basitçe düşünürsek yalnızlığın aslında o kadar da kötü bir şey olmadığı kanısına varırız. Bu yalnızlık illa kimsenin olmaması durumu değildir. Kendine ayırdığın vakit de bir nevi yalnız kalma durumudur. Bu durumun faydalarını anlatmaya gerek bile yoktur.
Sonuç olarak dibe vurduysanız elbette yalnız kalırsınız. Önemli olan bu durumu lehinize çevirmektir. Ve tabi ki kendinize zaman ayırmayı da ihmal etmeyin.
En güzel yalnızlık kendine ayırdığın zamandır.
Leave a Reply